Aciller neden yoğun?
Ne zamandır yazmak istediğim bir konuydu bu.
Tesadüfen gördüm, Uğur Dündar’da köşesine taşımış geçen hafta.
Bir üroloji asistanı olan ve geçici bir süre acil’de görevlendirilen bir hekimin anlattıklarını ve onun yaşadıklarını aktarmış.
“Nöbetlerde gündüz bir şekilde geçiyor ama gece olmasını istemiyoruz. Çünkü bizim ülkede akşam yemeğinden, 20 den sonra hasta olmak diye bir gerçek var. O istenmeyen saatler geliyor ve karanlıkla birlikte bir hasta akını başlıyor. Adeta bir istila!” diyen hekim, 1 aylık acil hekimliği serüveninde; zaman zaman nasıl bunaldığını, hatta bazen hasta kuyruğunda olmak istediğini anlatmış.
Gerçekten de aciller bilhassa da akşamları çok yoğun oluyor nedense!
Birkaç kez bizzat gözlemledim bunu.
‘Hastalıklar gece artar’ denir ya aynen öyle sanki!
Ancak, kamuoyunda bu yoğunluklarla ilgili farklı görüş ve düşüncede olanlar var.
Gerçekten de akşam rahatsızlanarak acilen gitmek zorunda olanlardan başka, gündüz randevu alamayıp da akşamları giderek acilde muayenesini olmak isteyenlerin, hasta bile olsa gündüz işinden ayrılamayıp akşam gitmek zorunda kalanların ve sırf ilaç yazdırmak için akşamları acillerin yolunu tutanların olduğu konuşuluyor.
Oysa; acil poliklinikler, sadece acil hastalara hizmet vermeli.
Acillerde; acilen müdahale edilmesi gerekenlerin sağlığını düşünerek bu konuda birazcık hassasiyet gösterirsek iyi olur elbette.
Bana göre de; acilen gerekli olmadıkça gitmemek en doğrusu!