Bayrak açan açana!
66 yaşımı bitirmek üzereyim, siyaseti ve siyasette yaşananları hala anlamış değilim.
Bir tutarlılık göremiyorum maalesef.
En taze örneği; CHP lideri Kılıçdaroğlu ve ona karşı yapılanlar!
Şayet kazanmış olsaydı kahraman ilan edilecekti, şimdi bırakıp kenara çekilmesi isteniyor.
İsteyenler de dışarıdan değil, en yakınındakiler!
Ve o kadar “ben demiştim” diyen var ki şaşırmamak mümkün değil.
Düne kadar yere göğe sığdıramayanlar, “bu sefer olacak galiba” diyenler, şimdi “ben olmaz demiştim, değişim şart” diyor.
Bakıyorum da, sosyal medyadan eleştiride bulunanların çoğu da milletvekilliği listelerinde kendilerine yer bulamamış olan isimler.
Alınan yenilgiyi de kendilerinin aday gösterilmemesine, yanlış adaylarla seçimlere girilmesine bağlayanlar.
Kimse yanlış anlamasın, hiçbir partinin üyesi ve sempatizanı değilim ben.
Taraftarı ve sempatizanı olduğum tek topluluk; Fenerbahçe’dir.
Dolayısıyla tamamen tarafsız ve objektif bir şekilde gördüklerimi yazmak ve sorgulamak istedim biraz.
Her ne kadar bu seçimler Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında ki bir yarış olarak değerlendirilse de, bana göre CHP ile AK Partinin seçim yarışı olmuştur.
Sonuç olarak AK Parti kazanmış, CHP de kaybetmiştir.
Peki ya neden?
Bu sorunun cevabı bu iki partinin üye sayılarında bile var aslında!
2023 verilerine göre; AK Partinin kayıtlı üye sayısı 11.241.230, CHP nin kayıtlı üye sayısı ise 1.369.430
Bu üyeleri yapanlar partilerin il ve ilçe teşkilatları değil mi peki?
Bir yanda; Cumhuriyetle yaşıt fakat 1.5 milyon üye bile yapamamış bir siyasi parti, diğer yanda ise; kurulalı henüz 22 yıl bile dolmadan 11 milyonun üzerinde üyeye sahip olmuş, yıllardır seçim kazanma başarısı göstermiş, 21 yıldır da iktidar da olan diğer bir siyasi parti.
Sonra CHP de tek suçlu; Kemal Kılıçdaroğlu, öyle mi?