EDİRNE MARKA KENT OLMALI…
Bu söylem Vali Günay Özdemir zamanında yapılan birkaç Ekonomi zirvesinde Zıpkınkurt tarafından söylenmiş çok önemli ve gerçekleşmesi gereken bir ifade.Aynen katılıyorum ve desteklediğim bir açıklama olduğu için de birkaç kez oldu köşeme taşımayı uygun buluyorum.Her defasında olduğu gibi yine “İnşallah hayata geçer çünkü bana göre de Tanıtma fonu mutlaka olmalı.”diyorum..Bakın Funda Yalım bu konuda neler yazmış;”Günümüzde marka kavramı sadece ürünler ve kültürel alanlarda gelişmesini sağlamaktadır. Kent markalaşması sürecinde kent markası unsurlarının bütüncül bir şekilde ele alınması ve kente ait farklı bir unsurun marka konumlandırmasında kullanılması o kentin marka imajı, marka kimliği, marka değerinin oluşturulması noktasında büyük önem taşımaktadır. Bu noktada kentin tüm hedef kitlelerine yönelik yürütülecek etkili bir kent iletişimi de markalaşma sürecinde önemli bir görev üstlenmektedir hizmetler için değil kentler için de büyük önem taşımaktadır.”
Üç yılı aşkın bir süredir rahatsızlığım nedeniyle ilgilenemediğim bu ve buna benzer konularda ne kadar mesafe kat edildiği hatta ,hayata geçip geçmediği hakkında bilgi sahibi değilim.Tanıtma fonu mutlaka olmalı.Turizm konusundaki istek ve gayretler, Voltranın bir ögesi olan ETSO’nun yaptığı toplantıların gündeminde yer alınca insanın umutları artıyor. Bir türlü karar veremediğimiz ve onun için de istikamet tayin edemediğimiz; “Biz önce Turizmle mi, sanayi ile mi, tarımla mı büyüyeceğiz?” sorusuna karar vermeliyiz .Yani Edirne Turizm kentimi, Tarım kentimi yoksa Sanayi kenti mi? Soruların cevabı mutlaka bulunmalı ve ona göre stratejiler belirlenmeli..
Yıllardır yazılarımda dile getirmeye çalışıyorum. “Edirne’nin öncelikli olarak teşvik kapsamına alınması lazım. Turizmle büyüyeceksekte marka kent olmamız lazım ama iki yıldan beri Kültür Bakanlığından beklenen marka kent projesi bir an önce çıkmalı” ifadeleri içeren konuşmalarındaki beklentiler ne kadar gerçekleşti onunda bilmiyorum ama bu güne kadar gerçekleşmemişse de yazıktır diyorum.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odasının Edirne Ekonomisi ve iş dünyasındaki güncel sorunları dile getirmek amacıyla esnaf temsilcileriyle bir araya gelerek toplantılar gerçekleştirmesi çok önemli. Şu anda bu dilek ve öneri gerçekleşiyor mu? Onu da bilmiyorum çünkü takip edemiyorum. ETSO’yu bu konuda eleştirenler yok mu? Var elbette. Bizlerin basın mensubu olarak görevi her iki tarafında görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşıp Edirne için en doğru olanın ortaya çıkmasını sağlamada yardımcı olmak. Beğenmezseniz seçimler var ve çıkarsınız size daha iyi hizmet verecek Başkan ve yönetimi göreve getirirsiniz.
Daha önce ki bir köşe yazında Zıpkınkurt’un “KÜKREDİ” başlığı ile verdiğim konuşması ile yazımı tamamlamak istiyorum;
“ETSO’nun sektörel bazda gümrük komisyoncularıyla, turizmcilerle, ihracatçılarla, peynircilerle, sanayi esnafıyla, inşaat sektörüyle, bütün sektörlerle ilgili toplantı yaptığını biliyoruz. Size toplantıların resimlerini de gösterebilirim. Bugün otelcilerle veya başka bir sektörle ilgili toplantı yapıyoruz adam o toplantıya gelmiyor. Ben napayım? Benim herkesin iş kolunu bilme gibi bir lüksüm yok. Dolayısıyla ETSO meclisinde tüm sektörleri temsil eden 32 kişi var, meslek komiteleri var. Yaşadıkları sorunu meslek komitesindeki meclis üyesi arkadaşlarına bildirirler, o da gelir meclise derdini anlatır. Bize sıkıntı talep geldiği zaman toplantı yapıyoruz, ama bakıyorsunuz toplantıda 8 kişi var. Aynı sektörde 160 kişi var normalde. Demek ki Edirne’nin sorunu yok. Biz öyle anlıyoruz”