Gelişen teknolojinin bedeli…
Benim cep telefonu ile tanışmam 27 yıl oldu da geçti bile.
Sadece 2 GSM operatörü vardı o zamanlar.
Ve çok popüler olan bir telefon markası.
Operatörlerin aboneliklerinde birinin fiyatı diğerinden çok daha pahalıydı.
O meşhur marka telefonla birlikte, birinde bugünün parasıyla 54 bin lira olan abonelik ücreti, diğerinde 72 bin liraydı.
İmkanım varmış ki ben pahalısını seçmiştim o zaman.
Telefonum araba takozu gibiydi maşallah!
Hafif bayır yukarı duran bir aracın tekerine koy geriye kaçırmazdı muhtemelen!
Cebe koymak ne mümkün.
Kemere taksan tabanca gibi duruyordu.
Dolayısıyla sürekli elde taşımak zorunda kaldığım ve yeterli hat olmadığından da birçok yerde çekmeyen cep telefonum!
Örneğin; Enez’de Yunanistan Cosmote operatörü üzerinden erişim sağlayabiliyordum sadece.
O da sahile, deniz kenarına inmek suretiyle ancak.
Böyle olunca, görüşmelerde pahalıya mal oluyordu doğal olarak.
Bu telefonumu hatıra olarak hala saklarım.
O tarihte verdiğim yaklaşık 1000 dolar gibi bir para aklıma geldikçe de “aptal mıydım acaba?” diyerek sorgularım çok zaman!
Ya şimdi?
Bakıyorum da o fiyatlar egale edilmiş de katlamış bile.
Önceki gün bir zincir markette ki ünlü bir markaya ait kampanya fiyatlarını görünce hayretler içinde kaldım bir an.
Dolar bazında benim o tarihte verdiğim paranın 3 katı neredeyse.
Buna rağmen alanlar fazla ki, ‘alamadın kaçırdın’ anlamında reklamı yapılıyor!
Malûm, teknoloji çok çok değişti o günden bugüne.
Özellikler arttıkça fiyatlarda artıyor belli ki.
Ne kadar çok özellik o kadar da güzellik, öyle değil mi?