Gidiyoruz ya, nereye?
Dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluk ilişkileri, hasılı kelam yaşam tarzımız git gide bozulmaya başladı sanki!
Aslında daha önce de yazmış ve sorgulamıştım ama bir kez daha yazayım istedim bugün.
O kadar çok örnek var ki, hepsi herkesin malumu bence!
Örnekleri sayfalar almaz.
Meselâ; bir ağacın dalının kesilmesinde fırtınalar koparan fakat sırf manzarasını kapatıyor diye kendi evinin önünde ki ağacı kökten kesen, kimyasallar dökerek kurutmaya çalışanlar var!
Hayvansever görünen, elinde poşet poşet yiyeceklerle kedi köpek besleyen fakat ne tuhaf ve acıdır ki; kuytu köşelerde onlara tekme atan iki yüzlüler de…
Sırf kendi sağlığıyla mukayese etmek adına başkalarının hastalıklarını sorgulayan ve bundan kendine, yakınlarına pay çıkarıp mutluluk duyanlar da, işini, aşını, kariyerini başkalarıyla yarışa sokanlar da…
Ya çarşı pazar elinde telefon, önüne bile bakmadan ona buna çarparak dolaşan kendiliksizlere ne demeli?
İnsanların gözünün içine baka baka yola, sağa, sola tüküren, burnunu sildiği mendili yola atan mikroplar!
Çoluk çocuğunun hatalarını ve yanlışlarını görmezden gelen, onların adeta birer suç makinesi gibi yetişmesine neden olan bazı ebeveynler…
Araç kullanırken yolları sadece kendilerinin sanan maganda sürücüler!
Elbette kötü örnekler herkes için geçerli değil.
Ancak, gitgide artıyor maalesef.
Ve ne kadar tuhaftır ki; çoğu komşularımızı bile tanımıyoruz!
En başta dedim ya; gidiyoruz ama nereye?