Her yer de var maalesef!!!
Yaz aylarının sonuncusuna da girdik bugün.
Demem o ki; bir yaz daha bitiyor yavaş yavaş.
Aylak bakkal eski defterleri karıştırırmış ya, ben de öyle yaptım ve pandemi öncesi yazılarımı taradım önceki gün.
4 yıl öce Ata topraklarındaymışız ailece.
Dedemin doğup büyüdüğü İskeçe’yi dolaşmış, havasını solumuşuz.
Ne yalan söyleyeyim; çok özledik ama ekonomik nedenlerle çoktandır gidemiyoruz maalesef.
Yine de Allahıma şükürler olsun ki defalarca gittik gördük.
Arzu eden herkese de kısmet olur inşallah.
Aslında bu yazımın ana konusu gezdiğimi anlatmak falan da değildi ama böyle girmek zorunda kaldım bir an.
Geçenlerde sosyal medya da bir vatandaşın bazı marketlerde raf ve kasa arasında fiyat farklılıklarına isyan ettiğini görünce, aynı konuyu bende defalarca yazdığım için eski yazılarımı karıştırırken İskeçe’de bulunan bir markette de aynı şeyi yaşadığımıza dair bir anımıza yer verdiğimi gördüm ve bir kez daha aktarmak istedim bugün.
Bakın ne olmuş, aynı konuya ve ayrıca da eksik fiş kesilmesine dair neler yazmışım “Bin bir rengin şehri İskeçe” anılarımda;
—
Dünyanın sayılı markaları ile birlikte bazı Türk markaları da birer mağaza açmışlar burada.
Örneğin; dünyanın en önde gelen hazır giyim markalarından birine ait kıyafetler Edirne’de üretilmesine rağmen, Edirne’de bu firmaya ait tek bir mağaza yok, ama İskeçe’de var.
Çok ta yabancı olmadığımız bazı şeylere de tanık olmadım değil hani!
Yunanistan’ın birçok ilinde olduğu gibi burada da var olan, Almanların ünlü ve yaygın bir marketinde raf fiyatı ile kasa fiyatı arasında fiyat farklılığına tanık oldum meselâ!
Ve yine % 24 olan yüksek KDV den dolayı olsa gerek, içtiğimiz kahvelere 10 Euro ödememize rağmen 6 Euro luk fiş kesilmiş olmasına da…
—
İşte böyle değerli dostlar.
Avrupa’da da olsa, bazı alışkanlıklar çok ta farklı değil demek ki.
Varın siz değerlendirin gari!